Christian Arno son yazısında önemli bir ayırım olan çeviri ve yaratıcı çevirinin arasındaki farkları anlatıyor...
"Çevirmenler, diğer dilleri ne kadar akıcı olursa olsun, sadece ana dillerinde çeviri yapmalıdırlar. Bu kendi ana dillerindeki dilbilimsel ufak ayrıntıları kaçırmamalarını sağlar.
Ayrıca, çoğu dilbilimcilerin muhasebe, hukuk veya mühendislik gibi farklı alanlara ilgileri vardır. Bu özellikleri, onların bu tip teknik çevirilerde daha iyi olmalarına olanak tanır, diğer taraftan yüksek derecede uzmanlık gerektiren, teknik terminoloji içerikli işler, diğer çevirmenlerin metni tam olarak anlamasına engel olacaktır.
Bazı çevirmenler yaratıcı yazılara daha eğilimlidir ve dolayısıyla şirketler bu dilbilimcileri pazarlama, reklam ve medya bültenleri gibi projelerde kullanmak isterler. Yaratıcı yazılar için, çeviri bir adım daha ileri gidecek, ve çeviride yaratıcılık devreye girecektir.
Yaratıcı çeviri bir dildeki kavramı alıp başka bir dilde tamamen yaratmaktır.
Bir fikir, ürün ya da hizmetin uluslarası kitlelere uyarlanması esastır. Dil, bu nedenle hedef alınan kitleyi etkilemelidir.
Yaratıcı çeviriyi çeviriden ayırt etmenin en iyi yolu, bir anlığına çeviriyi unutmaktır.
Yeni bir ürün veya hizmeti pazara sunmak isteyen bir şirkette çalıştığınız düşünün, ve sadece hedef kitleye (iç pazara) sunmayacağınız, yaratıcı bir metin yazmanız gerek, bunu hayata geçirin ve insanların gerçekten inanmasını sağlayın. İlgilerini çekerek ve akıllarında bırakarak çabuk satın almalarını sağlamalısınız. Metin yazarlığı budur.
Fakat bir sıra halindeki pazarlama metinlerini bir dilden başka bir dile çevirmek nasıl olur? İşte burada Yaratıcı çeviri devreye girer ve çeviri için farklı bir düşünce yapısı gerektirir.
Çeviride, “vefalı” ve “doğru” gibi kelimeler genellikle kaliteyi tanımlama amaçlı kullanılır. Fakat Yaratıcı çeviride, üretken, orijinal ve cesur olmayı düşünmelisiniz. Normalde bir çeviri, (editör kontrolünden geçecek olmasına rağmen) tek bir çevirmen tarafından yapılabilir. Yaratıcı çeviride ise, çoğunlukla bir ekip metnin gelişim sürecine dahildir – yaratıcı çevirmen, müşterinin isteklerini karşılamak için onunla sıkı bir iletişim halinde olmalıdır.
Dilbilgisel doğruluk tercüme için çok önemlidir ve hataya yer yoktur, bu yüzden bir çevirmen sadece ana diline çeviri yapmalıdır. Fakat yabancı dilin akıcı olması ve o dili, ana dilinde en ince detayına kadar anlayabilmek, o kişiye doğrudan yaratıcı çevirmen vasfını vermez. Kavramsal ve dilbilimsel beceriye de sahip olmak gerekir.
Herhangi bir firmanın bünyesinde yaratıcı çevirmen barındırmak istemesinin sebebini merak edebilirsiniz: Neden hedef ülkede, metni en baştan yaratacak bir yazar grubunu işe almazlar? Pekala çoğu müşteri orijinal metnin korunduğunu ‘hissetmek’ ister ki bunun için hedef dilde engin bilgisi olan biri gerekir – bu kişi metinde verilen mesajın ne olduğunu anlayabilmeli ve hedef dilde yerelleştirme yapmak adına bir şeyler üretebilmelidir.
Yaratıcı çevirmenliğin hedefi, aynı şeyi başka bir dilde söylemek değildir. Doğrusunu söylemek gerekirse, bir şeyi başka bir dilde tam anlamıyla söylemek her zaman mümkün değildir. Yaratıcı çeviride oyunun amacı, çevri kendi içinde bir başarı elde edemediğinde, her dilde aynı tepkiyi almaktır."
30 Kasım 2009